Pazartesi, Aralık 23SOSYOHENDİS | Algılar | Yönelimler | Değişimler
Shadow

Bitmek Bilmeyen Kriz: Süveyş Kanalı

İnsanoğlu bir simülasyon hazırlayıp olası tüm risklerin sonucunu öğrenmek istese, bu kadar başarılı olamazdı sanırım. Yıllardır diğer kanallara nazaran kaza riskinin sıfıra yakın olduğu belirtilen Süveyş Kanalı, rüzgarın Ever Given adlı bir gemiyi savurmasıyla kilitlendi. Yaklaşık 120 gemi durmak zorunda kaldı. 6 günlük çalışma sonucunda tedarik zinciri kaldığı yerden işlemeye devam etti.

Bitmek Bilmeyen Kriz: Süveyş Kanalı

Bu yazıda Süveyş Kanalı gibi dünya ticaretinin önemli hatlarından birinin durması sonucu neler yaşandığını, bunun Dünya’ya ve Türkiye’ye olan yansımalarını incelemeye çalışacağım.

Tarihsel Açıdan Süveyş Kanalı

Süveyş Kanalı’na tarihsel açıdan baktığımızda Mısır tarihindeki Firavunlar dönemine kadar gittiğini görüyoruz. Zaman zaman tarihte bölgeye hakim olan devletler kanal açma çalışmaları yaptıklarına dair kayıtlar var.

İlk defa kapsamlı olarak projelendirilmesi Hint Okyanusu’nun öneminin arttığı dönemler olan 16.yüzyılda yapılıyor. Sokullu Mehmet Paşa ve Kılıç Ali Paşa, Akdeniz’i Kızıldeniz’e bağlamak istiyorlar ama gerçekleştiremiyorlar.

Kanal tam olarak ilk defa Mısır’ın Osmanlı toprakları içerisinde iken 1869 yılında açıldı. Bir Fransız şirketi olan “The Compagnie Universelle du Canal Maritime de Suez” yani “Süveyş Kanal Şirketi” 11 senede kanalı tamamladı. 164 km uzunlukla başlayan kanal günümüzde 193 km uzunluğa sahip.

Süveyş Kanalı Kapanırsa Ne Olur?

Süveyş Kanalı, tarihte yaşanan krizler nedeniyle belli dönemler kapalı kaldığı oldu. Fakat o dönemler dünya ticaretine bu dönemdeki gibi bir etkisi yoktu. Bir geminin doğal sebeplerden dolayı kanalı tıkaması ve bu yüzden 6 gün boyunca deniz ticaretinin aksaması görülmüş bir olay değil.

Ever Given gemisine benzer bir olay altı yıl önce Almanya’daki Elba Nehri’nde gerçekleşti. YM Wish isimli gemi zigzag çizerek ilerlerken nehrin kenarları saplanması nedeniyle nehir kilitlendi. Ne var ki bir günde kanal açılmıştı. Ayrıca günümüzdeki gibi bir ticaret hacmi o yıllarda söz konusu değildi.

Uzmanların belirttiğine göre Süveyş Kanalı’nın kapalı kalmasının maliyeti günlük 10 milyon $ seviyelerinde. Ayrıca Mısır işlettiği Süveyş Kanalı Otoritesi’nin işletme zararı da söz konusu. Hatta bunun için kanalın işlememesine sebep olan firmaya tazminat davası açmayı planladığı belirtiliyor.

Süveyş Kanalı Neden Önemli?

Süveyş Kanalı, Asya ile Avrupa’yı deniz yoluyla birleştiren en önemli su yoludur. Hem yolu kısaltması hem de güvenlik açısından Afrika çevresi deniz yolundan daha güvenli olması Süveyş Kanalı’nı önemli kılıyor. Ayrıca Avrupa Asya’dan tedarik ettiği LNG ihtiyacını bu kanal üzerinden karşılıyor.

Rakamlara baktığımızda kanalın dünya ticaretinde önemli bir yeri olduğunu anlıyoruz. Dünya ticaretinin yaklaşık %90 deniz yoluna ait. Bu oranın yaklaşık %13’ü Süveyş Kanalı üzerinden gerçekleşiyor. 2019’da 19 bin gemi kanaldan transit geçti. 2014 yılında 49 geminin aynı anda geçebildiği kanal, 2023 yılına 97 olacak şekilde olması bekleniyor.

Süveyş Kanalı’nın diğer bir özelliği Çin menşeli ucuz hammaddenin Avrupa’ya taşınmasında önemli bir görev üstlenmesidir. Özellikle, kağıt menşeili ürünlerin hammaddesi tedariği bu şekilde sağlanmakta. Bu açıdan son kullanıcının kullandığı temel ihtiyaç maddeleri de bu kilitlenmeden muhtemel etkilenecektir.

Özellikle Avrupa üretim sektörünün bu altı günlük kilitlenmeden bir şekilde etkilenmesi muhtemeldir. Yapılan planlamalar göz önünde bulundurulduğunda zincirin tamamlanmasında altı gün gecikme olacaktır.

Dünya’ya Bakan Yönüyle Süveyş Kanalının Kilitlenmesi

Türkiye’ye bakan yönünden önce Dünya’ya bakan yönünden bahsetmek istiyorum. Dünyaya elbette ticari olarak bir etkisi oldu. Süveyş Kanalı’nın kilitlenmesi, ürünlerin fiyatlarına etki edecektir. Ben burada herkesin hayatına olan etkisinden bahsedeceğim.

Olayın gerçekleşmesinin sebebine baktığımızda 150 bin tonluk geminin rüzgarla yön değiştirmesini görüyoruz. 6 gün sonunda geminin karadan kurtulmasını sağlayan etkenin de ayın gel-gitleri olduğunu görüyoruz. Her ne kadar toprak kazılarak kurtarılmaya çalışılsa da gel-gitler sayesinde suyun yükselmesi geminin tekrar hareket etmesini sağladı.

Olayın sorun ve çözümü doğal sebepler. COVID-19 sonrası dünyayı bekleyen yeni krizin beklenmedik iklim etkileri diyebiliriz. Ani iklim değişiklikleri belli bölgelerde yerel krizlerin yaşanmasına sebep olduğu gibi bazen küresel ölçekte etkilerini de görebiliriz.

Japonya’da baharın geleneksel simgesi kabul edilen kiraz ağaçları, 1400 yıldır tutulan kayıtlara göre ilk defa 26 Mart’ta tamamen çiçek açtı. Normalde Nisan ortalarında çiçek açması beklenen kiraz ağaçları, son yıllarda çiçek açma tarihini geri aldığı anlaşılıyor. Bunun sebebinin iklim değişikliğini belirten uzmanlar, “daha erken bahar, daha geç güz mevsimi” olduğunu ifade ediyorlar. Bu da iklime dayalı ani değişimlere sebep olacağı ve buna bağlı dünya olarak yeni krizlerle tanışmamıza zemin hazırlayacağını unutmamalıyız.

Ever Given Krizinin Türkiye’ye Bakan İki Yönü

Süveyş Kanalı kilitlendi haberinin Türkiye’ye bakan iki yönüne değineceğim. Türkiye’nin yıllardır gerek Akdeniz’de gerekse Asya ile Avrupa arasındaki köprü olma yönüyle stratejik hamleleri var. Doğu Akdeniz’deki kilit rolü dünya devletleri tarafından göz ardı edilemiyor. Bu açıdan jeopolitik konumu itibariyle ayrı bir öneme sahip.

Orta Koridor

Bunun yanında Türkiye’nin liderliğini yaptığı “orta koridor” fikri hem Asya tarafından hem de Avrupa tarafından kabul gören bir fikir. Bu fikir kapsamında iki ana seçenek sunuluyor.

Birincisi, Çin’den Avrupa’ya kesintisiz demir yolu hattının oluşturulması. İkincisi, Trans Anadolu Doğalgaz Hattı diye ifade edilen TANAP.

Demiryolu hattı ile hem yolcu hem de ticaret trafiği oluşturulması ve her iki coğrafyanın bu sayede ilişkisi kurması planlanıyor. Diğer yandan TANAP ile Avrupa’nın ihtiyacı olan LNG yani doğalgaz, boru hattıyla taşımaya gerek kalmadan anında karşılanması ön görülüyor.

Süveyş Kanalı’nda yaşanan 6 günlük kriz ile kanala bağlı tedarik zincirinin kuran üretim sektörünün karşı kaşıya kaldığı sorunlar, “orta koridor” projesiyle ortadan kalkabilir. Hem ticaret noktasında hem de enerji tedariği noktasında Süveyş Kanalı’na alternatif sunan bu koridor, bir daha yaşanacak olası krizlerin önüne geçmesini sağlayabilir. Bu açıdan yaşanan kriz bu fikrin önemini göstermiş oldu.

Süveyş Kanalı Işığında Kanal İstanbul

Türkiye’ye bakan bir diğer yönü ise Kanal İstanbul. Süveyş Kanalı bildiğimiz üzere yapay bir su kanalıdır. Kanal İstanbul da aynı şekilde yapay bir su kanalı olacak. Bu açıdan birbirlerine benziyor. Karşılaştırma yapacak olursak;

  • Süveyş Kanalı, 193 km uzunluğunda, 24 m derinliğinde, 313 m genişliğindedir.
  • Kanal İstanbul, 45 km uzunluğunda, 25 m derinliğinde, 150 m genişliğinde olması planlanıyor.

Kanal İstanbul, Süveyş Kanalı’nın bir küçük benzeri gibi görünüyor. Fakat çevresel faktörlere baktığımızda birbirine benzemediği görülebilir. Çöl iklimine sahip olan Süveyş Kanalı, toprak ve ağaç yapısı itibariyle çok farklı. Bu açıdan Ever Given krizine bakacak olursak geminin kuma saplandığını, bunda çöl tipi toprağın etkisini dikkate alınması gerektiği ve bundan ciddi bir ders çıkarılması gerektiği anlaşılıyor.

Kanal İstanbul yapımında İstanbul’un Avrupa bölgesi ikiye bölünecek ve yeni bir şehir kurulacak. Ortadaki toprak alınıp suyun kanalı doldurması sağlanacak. Kanalın bulunduğu bölgedeki ekosistemi de dikkate alarak ciddi manada değişimin olacağı aşikar.

Tüm yönleriyle yüzyıldan fazla oluşagelen Süveyş Kanalı ve yaşanan etkiler, Kanal İstanbul için rol model teşkil edecektir. Ever Given ve öncesi tüm yaşanan krizler Kanal İstanbul’un geleceğini şekillendirecek önemli bir rehber olacağını düşünüyorum.

Risk yönetimi ve iş sürekliliği, ekonomide ve ticarette her geçen gün önem kazanıyor. Bu konular üzerine yatırım yapan firmalar ve devletler üretimlerine devam edebiliyorlar. Bunun sonucunda ise ekonomilere alternatif sunabilen firmalar ya da devletler her zaman kazançlı çıkmaları beklenen bir durum olarak karşımıza çıkıyor.

Süveyş Kanalı Kime Ait?

Süveyş Kanalı kime ait sorusuna gelince, yukarıda bahsettiğim gibi 1869 yılında Fransız şirket Süveyş Kanalı Şirketi tarafından açıldı. Daha sonra ülkeler arası krizler yaşanması sebebiyle sürekli el değiştirdi. Şu an Birleşmiş Milletler’in ortak kararı ile Mısır ülkesine ait Süveyş Kanalı Otoritesi tarafından işletilmektedir.

Beğendin mi? Buna benzer içerikler üretebilmem için beni Patreon üzerinden destekleyebilirsin.
Become a patron at Patreon!

Bir Cevap Yazın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Sosyohendis sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya Devam Edin