Pazar, Mayıs 19SOSYOHENDİS | Algılar | Yönelimler | Değişimler
Shadow

“Z Kuşağı Bilmez”

2000 yılından önceki hadiseleri vurgulamak için kullanılan “Z kuşağı bilmez” ifadesi sıkça kullanılan bir ifade olarak karşımıza çıkıyor. Buna karşın  “Z kuşağı her şeyi biliyor” diye belirten bir yeni nesil siyasetten çarşı pazara söz sahibi olmaya başlıyor. Kuşaklar arasındaki yıl farkının bulunması trendlere, tüketici eğilimlerine, siyasi tercihlere ve bunun gibi toplumsal olaylara yansıyor.  Hal böyleyken reaksiyon göstermeden herkesin birbirini anlaması gerektiği ortaya çıkıyor.

Z Kuşağı Bilmez

Son zamanlarda toplulukları yöneten liderlerin anlamak zorunda oldukları bir nesil görünüyor. Daha önce karşılaşmadığımız şekilde farklı düşünen, farklı hareket eden bir kuşakla yaşıyoruz. Buradaki “farklı” kelimesini ötekileştirme anlamında kullanmadan birlikte yaşamayı başaran topluluklar gelecekte bir adım önde olması kesindir. Çünkü Z kuşağı diye tanımlanan bu nesil, nicel olarak az olsa da nitel olarak büyük bir etki oluşturuyor.

Z Kuşağı Kimdir?

Genel itibariyle bakıldığında Z kuşağı, 1995 ile 2015 yılları arasında doğan kişilerdir. Tarihsel açıdan baktığımızda, ciddi değişimlerin yaşandığı yıllarda doğan bu nesil iletişimin hızlandığı yıllarda dünyaya gözlerini açtılar. Bu açıdan bir önceki nesille karşılaştırıldığında tek kanalı iletişimden çok kanallı iletişime maruz kaldılar.

Z kuşağı öncesi, hayata dair söylenen yaşam biçimlerinin teoride kaldığı, uygulanabilirlik açısından zor uygulamalar olduğu görülüyor. Z kuşağının yaşadığı dönemde hayat içindeki deneyimlerin pratiğe uygun, alternatifi olan uygulamalar olduğu anlaşılıyor. Bu açıdan bu kuşak diğer nesillerden ayrılıyor. Bu da değişime giden bir yol açıyor.

Z Kuşağının Özellikleri Nedir?

Gelecek odaklı yaşamayı tercih ediyorlar. Bu kuşaktaki bireylerin dünyayı değiştirebilecekleri umudunun yüksek olduğu görülüyor. Sınırları kabul etmeyen bu Z nesli bireyler, hoşgörü, şefkat, vicdan gibi içsel dürtülere sahipler.

Zoomers diye de ifade edilen bu kuşak için yeni teknolojiler kullanılabilir, kolay araçlardır. Bunun yanında aynı anda farklı teknolojileri bir arada kullanabilme yeteneğine sahipler. Çok görevli (multitasking) işlemleri zorlanmadan yapabiliyorlar. Bu durum okumada da geçerli. Disiplinler arası okuma yapabiliyorlar. İlerleyen aşamada içerik tüketen değil, üreten bireyler olarak karşımıza çıkıyor.

Z Kuşağının Yetişmesine Sebep Olan Olaylar

Z kuşağının yetişmesine sebep olan olayları tarihsel açıdan baktığımızda dünyada köklü değişimlerin yaşandı. Teknolojinin son kullanıcıya indirgenmesiyle gelen değişim Z kuşağının doğmasını sağladı diyebiliriz. XYZ Üniversitesi’nin hazırladığı Z kuşağı raporu içerisinde şu şekilde bir tarihsel detay sunuyor:

  • 1999: Çok sayıda öğrencinin öldüğü ve yaralandığı Amerika Birleşik Devletleri Colorado eyaletinde yer alan Columbine Lisesi Katliamı, en saldırgan okul katliamı olarak tarihe geçti.
  • 2000: İlk akıllı telefon piyasaya sürüldü.
  • 2001: 11 Eylül saldırısı oldu.
  • 2003: Amerika Irak’a girdi.
  • 2004: Amerika’da ilk defa iki gay evlendi.
  • 2004: Facebook kuruldu.
  • 2005: İlk YouTube videosu yayınlandı.
  • 2006: Twitter kuruldu.
  • 2007: iPhone piyasaya sürüldü.
  • 2008: Afro-amerikan olan Obama Amerika başkanı oldu.
  • 2008: Android açık kaynak kodları paylaşıldı.
  • 2010: iPad piyasaya sürüldü.

Raporda yer almayan bitcoin kripto para biriminin piyasaya girmesini de ilave edebiliriz.

Gördüğümüz üzere bugün bazılarının “bu ne biçim nesil” diye şikayet ettiği bazısının “dünyanın gidişatını bu nesil kurtaracak” diye umut ettiği bir nesil bu olaylar gerçekleşirken dünyaya geldiler. Bu olaylar ışığında bütüncü olarak baktığımızda ne olursa olsun bu senelerde doğmuş bireylerin farklı olduğu aşikar. Bu farklılıkları eminim çevrelerini değiştirecek güce sahip olduğuna inanıyorum.

Türkiye’de Z Kuşağı

1995 yılı sonrası doğan bir neslin yaşadığı sürede Türkiye’de de bir takım olaylar gelişti. Bu da Türkiye’de Z kuşağı diye bir nesln yetişmesinde rol oynadı. Genel itibariyle baktığımızda dünyayla birlikte aynı olayları yaşandığı gibi siyasal ve toplumsal değişimleri de eklemek gerekir.

  • 1997: 28 Şubat ve sonrası yaşanana siyasi gelişmeler
  • 1999: Marmara Depremi yaşandı. 18.373 kişi öldü, 48.901 kişi yaralandı.
  • 1999: EkşiSözlük açıldı.
  • 1999: Abdullah Öcalan yakalandı ve hakkında idam kararı verildi.
  • 2000: Galatasaray, UEFA ve UEFA Süper Kupası’nı kazandı.
  • 2001: Türkiye’de ekonomik kriz başladı.
  • 2002: Türkiye A Milli Takımı, katıldığı Dünya Kupası’nda üçüncü oldu.
  • 2002: 3 Kasım seçimlerinde AK Parti tek başına iktidar oldu.
  • 2003: Irak, Süleymaniye’deki Türk Askeri Birliği’ndeki 11 Türk askeri ABD askerleri tarafından gözaltına alındı ve tarihe Çuval Olayı olarak geçti. Buna bağlı olarak ABD’nin Irak topraklarına işgali ve sonrası gelişmeler yaşandı. İstanbul’da sinagog ve HSBC banka intihar saldırıları oldu. Saddam Hüseyin yakalandı. İddia edildiğine göre Irak topraklarına demokrasi geldi.
  • 2004: Avrupa Birliği, Türkiye ile tekrar üyelik müzakerelere başlama kararı aldı. Bu bağlamda ilerleyen süreçte Avrupa Birliği üyelik kapsamında istekler uygulandı. İçişlerine müdahale olarak algılanan bazı maddeler askıya alındı.
  • 2005: Türk Lirası’ndan altı sıfır atılarak Yeni Türk Lirası’na geçildi.
  • 2007: 11. Cumhurbaşkanı seçimlerinde 367 krizi yaşandı ve Genelkurmay gece yarısı e-muhtıra yayınladı.
  • 2008: AK Parti’ye kapatma davası açıldı.
  • 2009: Ekonomik kriz Türkiye’de “teğet geçti”.
  • 2010: Deniz Baykal, kaset krizi sonucu Cumhuriyet Halk Partisi liderliğinden istifa etti.
  • 2010: İnsani yardım gemisi Mavi Marmara’ya İsrail askerleri müdahale etti.
  • 2010: 11 Eylül Anayasa Değişikliği Referandumu ile Anayasa’da köklü değişiklikler yapıldı.
  • 2011: Kanal İstanbul projesi ilk defa tanıtıldı.
  • 2012: 7 Şubat tarihinde MİT başkanı hakkında yakalama kararı çıkarıldı ve tarihe MİT krizi olarak geçti.
  • 2013: Gezi Parkı olayları yaşandı.

1995 yılında Türkiye’de doğan bir Z kuşağı, 18 yaşına kadar yukarıdaki olayları ve daha fazlasını yaşadı. Krizlerle, ilklerle, değişimlerle büyüyen bir nesli, tek kanalla büyüyen nesille karşılaştırmak, onlar gibi olmalarını beklemek doğru olmaz. Bir yanda özgürlükler sunulan bu nesil, diğer yandan baskıya maruz kaldılar. Eğitim sisteminin devamlı değişmesi Z kuşağının yönelimlerini elbette etkilemiştir.

Ankara Üniversitesi eski rektör yardımcısı Prof. Dr Kasım Karakütük’ün MEB yöneticileri arasında yaptığı araştırmadaTürk Eğitim Sistemi’nin en önemli sorununu” sormuş. Verilen cevaplar arasında en fazla verilen cevaplardan birisi de eğitim sistemindeki sürekli değişiklik olarak verilmiş. Bu da gösteriyor ki bu değişiklik içerisinde eğitim gören öğrencilerin yetişkin olduklarında bize anlatacakları bir çok şey olabilir.

Google Tükiye Z Kuşağı Trendler Raporu

Google’ın Türkiye’de yaptığı araştırmada şu sonuçlar açığa çıkıyor:

  • Özçekimleri, otantik ve doğaldır. Daha mütevazı ve hikayesini önem verdiği pozlar yakalar.
  • Bir konu üzerinde dikkatleri 8 saniyeyi geçmiyor.
  • Mesajlarını simgeler, şekiller, resimler üzerinden iletirler.
  • Online kalmayı önemsiyorlar.
  • Markalarda, ürünlerde hikayeyi önemsiyorlar.

Dünya ve Türkiye geneline baktığımızda bir takım sorunların çözülemediği görülüyor. Bunun en önemli sonucunu COVID-19 pandemisi ile gözlemledik. COVID-19 sadece bir sonuçtu. Peki, iklim krizi, mülteciler, ekonomik sıkışma, suya erişememe gibi bir çok sonuç bizi bekliyor. Z kuşağını bu sorunları çözüm için adım atacak bir nesi diyebiliriz. Toplumların beklediği değişimi Z kuşağı sağlayabilecek mi önümüzdeki yıllar gösterecek. Zira dünya artık bu kadar sorunu kaldırabilecek gücü yok.

Beğendin mi? Buna benzer içerikler üretebilmem için beni Patreon üzerinden destekleyebilirsin.
Become a patron at Patreon!

Bir Cevap Yazın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Sosyohendis sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya devam et