Pazartesi, Aralık 23SOSYOHENDİS | Algılar | Yönelimler | Değişimler
Shadow

Koronavirüslü 2020 Yılını Anlamak: Eğitimde Yaşananlar ve Öneriler

Koronavirüs salgını, 2020 yılında hayatımıza girmesiyle birlikte, alışkanlıklarımızı bir kenara bırakmak zorunda kaldık. Bunun yerine yeni alışkanlıklar edindik. Hayatın doğal akışı bozuldu ve hayatımızı yeni akışa uydurmak zorunda kaldık. Bunların en önemli yansımasını eğitime erişimde karşılaştık.

Koronavirüslü 2020 Yılını Anlamak: Eğitimde Yaşananlar ve Öneriler

Koronavirüslü 2020 yılını anlamak serisinin ilk bölümünde toplum olarak nelerle karşılaşıldığı ve acıyla nasıl mücadele ettiğini anlatmaya çalıştık. Mücadele yöntemini de Elisabeth Kübler-Ross tarafından anlatılan keder teorisi ile açıkladık.

Serinin ikinci bölümünde salgın sürecinde ekonomide yaşananları ve etkilerini anlattık. Bunun anlatırken AVM esnafı ve mal sahipleri üzerinden ifade etmeye çalıştık.

Bu bölümde ise, salgın nedeniyle Türkiye’de okulların kapanması ve uzaktan eğitime geçilmesiyle öğrenciler ve aileler üzerindeki etkilerini ve sonuçlarını anlamaya çalışacağız. Okulların açılmasının salgına ne derece etkisinin olduğunu incelemeye çalışacağız.

2020 Yılında COVID-19 Gölgesinde Eğitimde Yaşananlar

Okul, yapısı itibariyle aslında salgının yayılması için uygun ortam sunar. Özellikle kış aylarında mevsimsel grip hastaların artışı okul olarak görülür. 2020 yılına kadar çocuklar arasındaki mevsimsel grip artsa bile okullar hiçbir zaman kapatılmamıştı. Bununla birlikte COVID-19 salgını ile okulların salgındaki proaktif rolünden dolayı okulların kapatılmasına karar verildi. Eğitim uzaktan eğitim yöntemi ile uygulanmaya başlandı.

Okulları Açalım Çalışma Grubu’nun Raporu

İlerleyen aşamalarda yapılan araştırmalar gösterdi ki çocukların koronavirüse göre tepkisi yetişkinlere nazaran daha az ve tehlikesiz atlatıyorlar. Dr. Tomris Cesuroğlu ile Dr. Aysuda Kölemen tarafından oluşturulan Okulları Açalım çalışma grubu, çocuklar ile ilgili şunları ortaya çıkardılar:

  • Çocukların koronavirüse yakalanma oranı yaş küçüldükçe azalıyor.
  • Koronavirüse yakalanan çocuklar hastalığı az hasarla atlatıyor.
  • Hastalığa yakalanan çocukların bulaştırıcılığı çok düşük.

Okulların açılmasında kriter 12 yaş ve altı için geçerli olduğunu hatırlatmak gerekir. 12 yaş üstünde bulaştırıcılık ve hastalık etkisi artıyor. Burada ek tedbirler alınması gerekiyor.

Bu yönde atılan adımlara bakıldığında İsveç’in hiç okul kapatmadığı görüldü. Her ne kadar bu yöntemi eleştirilse de çocuklar eğitimlerini okulda devam etti ve çocuklar arasında koronavirüsten dolayı ölüm kaydedilmedi. Diğer Avrupa ülkelerinde ise farklı siyasi uygulamalar uygulandı. Bunun yanında nisandan sonraki iki ayda ortak kanaat okulların açılması yönünde oldu.

Türkiye ise salgının kontrol altına alınmadığı ve aşılama çalışmalarının başlamaması nedeniyle ilk başta uzaktan eğitime devam etti. Eylül’de yeni dönem başlamasıyla kontrollü olarak okullar açtı. Okul öncesi ile ilkokul 1. sınıflar öncelikli olarak okula gitmeye başladılar. Ardından sayıların artmasıyla Kasım ayından sonra tekrar eğitim camiası uzaktan eğitime geçti. Aşılamanın başlaması ile 2021 yılı Şubat ayının sonunda yeni normalleşme adımlarıyla okullar tekrar açıldı.

Okulların kapandığı süreçte çocuklar evde kaldı, hatta sokağa çıkma saatleri kısıtlandı. Bu zaman zarfında çocuklar eğitim dışı etkenlerle karşı karşıya kalmak zorunda kaldılar. Ekran bağımlılığı, istismar, şiddet gibi çocukların ruhsal sağlığını olumsuz etkileyecek faktörlere maruz kaldılar. Öncelikle ekran başında kalma süresinin sınırlandırıldığı çocuk, sınırsızca ekranda kalma özgürlüğüne kavuştu. Önceden fazlası zarar olarak sunulan bir ihtiyaç, hayatlarının merkezine konuldu.

Çocukların Evde Kalması Ne Gibi Etkilere Sebep Oldu?

Çocukların evde kalması, hem çocuklar hem de ebeveynler açısından yeni bir düzen demekti. Bir yandan çocuğun eğitiminin takibi anne-babaya kalırken bir yandan da anne-baba gündelik işlerine devam etmeye çalıştılar. Bu süreçte en çok anneler yükü üstlenmek zorunda kaldı. Bu da toplumsal kültürel kodların kadın üzerindeki dezavantajlı bakışını ortaya koydu.

Diğer bir nokta ise çocuğun üzerindeki okulun koruyuculuğu ortadan kalktı. Bunun sonucunda ev içi şiddet arttı. Ayrıca istismara açık hale gelmesine sebep oldu. Ev işi yapma, hasta/yaşlı bakımını üstlenme, şiddet gibi fiillere maruz kaldılar. Bir yandan eğitimden geri kalma bir yandan psikolojik etmenler çocukları etkiledi. Bu yönde uzmanlar tarafından okulların bir şekilde açılması gerektiği ifade edildi.

Okulları Açalım çalışma grubu bu durumu paydaşlara anlattığında farklı tepkilerle karşılaştı. En büyük tepki çocukların bulaştırıcılığı yönünde oldu. Sanılanın aksine araştırmalar çocukların bulaştırmadığını gösterdi. Bunun dışında yüzeyden bulaştırdığını gösteren somut bir tespit yok. Belli başlı kurallara dikkat edilmesiyle okulda salgını aza indirebilmek mümkün.

Okulları Açalım çalışma grubu bu durum için şunları önerdi:

  • Pencere açmak: Eğitim ortamı devamlı havalandırılmalı. Açık hava en sağlıklısı.
  • Sınıfların en fazla 30 kişi olması: Dünya Sağlık Örgütü’nün tavsiye ettiği, öğrenci için 1 m2, öğretmen için 4 m2 alan sunulacak şekilde sınıfların organize edilmesi uygun olacaktır.
  • Temizlik: Tuvaletlerde sabun ve tuvalet kağıdı mutlaka olmalı.

Okulların Kapanmasının Kadına Etkisi

Okulların açılması kadın açısında da önemli bir durum. Çünkü, dünya geneline bakıldığında ilk işsiz kalanlar, çocuğunu evdeki sorumluluğunu üstlenenler kadınlar oldu. Buna bağlı olarak kadına şiddetin de arttığı gözlemlendi. Bu çocuğun mutluluğuna yansıdı. Çocuk mutluluğunda ilk 10’da olan ülkeler okul kapatmayanlar olarak gözümüze çarpıyor.

Son olarak UNICEF’in 20 Kasım 2020 tarihinde yayınladığı “Kayıp COVID Neslini Engelleme” raporunda çocuklar için 6 eylem planı öneriyor:

  1. Tüm çocukların eğitime erişimi sağlanmalı.
  2. Sağlık ve beslenme garanti altına alınmalı, aşıya erişim sağlanmalı.
  3. Çocuk istismarı, cinsiyete dayalı şiddet ve ihmal engellenmeli.
  4. Temiz suya, hijyene erişim sağlanmalı, iklim değişikliği dikkate alınmalı.
  5. Çocuk yoksulluğu engellenmeli, kapsayıcı çözümler üretilmeli.
  6. Çatışma, felaket ve yerinde edilme nedeniyle etkilenen çocukların ailelerine koruma ve destekleme çalışmaları iki katına çıkarılmalı.
Beğendin mi? Buna benzer içerikler üretebilmem için beni Patreon üzerinden destekleyebilirsin.
Become a patron at Patreon!

Bir Cevap Yazın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Sosyohendis sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya Devam Edin