Kadir Has Üniversitesi 2010 yılından itibaren düzenli olarak yayınladığı “Türkiye Eğilimleri 2020” araştırmasını geçtiğimiz günlerde yayınladı. Türkiye’nin siyasal ve sosyal eğilimleri hakkında bilgi veren rapor, 26 ilde gerçekleştirilen yüz yüze görüşmelerden elde edilen verilere dayanarak hazırlandı. 11 Kasım 2020 ile 4 Aralık 2020 tarihleri arasında 18 yaşını geçmiş 1000 kişi ile gerçekleşen görüşmeler sonunda Türkiye’nin mevcut sorunlarını ve vatandaşın gündemini buna bağlı toplumun bakışını tespit etmeye çalıştı.
İlk bölümde “Siyasi, Etnik, Dini Yapı, Türkiye’nin Sorunları, Siyaset” başlıklarını inceledim. Çıkardığım sonuçları aşağıda özet olarak şu şekilde sıraladım:
- Türkiye toplumunun çoğunluğu merkez sağa yakın bir siyasi çizgide bulunduğu görülüyor.
- Tüm verilen cevaplarda belli bir çoğunluğun orta seviyedeki seçenekleri tercih etmesi katılımcıların fikirlerinde kararsız olduğu ya da kesin kanaat söylemek istemediği anlaşılıyor. Bu da katılımcıların kavramları tam bilmediğini, yöneltilen soruların muhatapları yeterli görmediğini veya Türkiye’deki kutuplaştırıcı siyasal iklimin olduğunu gösteriyor olabilir. Bundan yola çıkarak Türkiye’de bir konuda uzmanlaşmış insanların toplumda ses bul(a)madığı veya toplumla buluş(a)madığı kanaati oluşturduğu dile getirilebilir.
- Türkiye 2000 öncesi siyasi kimliklerden uzaklaşıp daha belirgin ve batıda geçerli siyasi kimliklere yöneliyor.
- Türkiye toplumu batıya ve batı tipi yönetim biçimlerine sıcak bakarken, liderinin karizma olmasına önem veriyor. Bunun yanında milli ve manevi değerlerin korunmasını istiyor.
- Dini liderle yönetilmek ya da ordunun yönetmesini istemiyor.
- Toplumda sağa yönelim var, buna bağlı olarak Milliyetçilik yükseliyor.
- İşsizlik ve ekonomik sorunlar toplumun gündeminde yer almaya devam ediyor. Bunun yanında terörle mücadele sorun olmaktan çıkmaya başlıyor. Buna karşın hak ve özgürlükler bir sorun olarak yükselme eğiliminde.
- Kurumlara güven artıyor.
- Toplumda siyasal kutuplaşma olduğu fikri artıyor.
- Toplum kendisini Laik-Dindar veya Sağcı-Solcu olarak ayırıyor. Bu da siyasal kutuplaşma olduğunu gösteriyor.
- Toplum yargının siyasallaştığını düşünüyor. Bu eğilim Cumhur İttifakına oy verenlerde yükselirken muhalefet partilerine oy verenlerinde düşüyor.
- Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi başarılı bulunurken parlamenter demokrasiye dönülsün diyenler de mevcut.
- Siyasi partileri ve siyasi parti liderleri başarılı görülüyor. Seçmenin liderine bağlılığın arttığı gözlemleniyor.
- Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan %39 seviyesinde destek görüyor ve başarılı bulunuyor.
- En başarılı bakanlık Sağlık Bakanlığı, en başarısız Hazine ve Maliye Bakanlığı olarak karşımıza çıkıyor.
- Hükümet icraat ve politikalarını %43.8 seviyesinde başarılı görülüyor.
- Kayyum atamalarını çoğunluk olumlu görmüyor.
- Ankara ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlarının çalışmaları başarılı görme oranı yüksek.
Şimdi detaylara geçebiliriz.
Araştırmanın Demografisi
Türkiye Eğilimleri 2020 raporunun hazırlanması için kanitatif araştırmaya cevap verenlerin demografik bilgileri şu şekildedir:
- %49.7’si Erkek, %50.3 Kadın
- %62.1’i ise evli
- Yaş ortalaması 41.1
- Yaşadıkları hane ortalaması 3.4
- Ortalama hane geliri 4120 TL
- Sosyo ekonomik statüsü en yüksek %30.8 ile C2 (memur, işçi, esnaf), %24.2 ile D (mavi yakalı çalışan), %21.4 ile C1 (profesyonel meslek sahibi, yönetici) takip ediyor.
- Eğitim seviyesi en yüksek %48 ile ilköğretim, ardından %30.7 ile lise, %20.2 ile üniversite mezunu takip ediyor.
- Meslek dağılımında en fazla %38.9 ile düzenli işi olan işçi, ardından %12.1 ile ev kadını
olarak çıkarılmış. Bunun yanında 24 Haziran 2018 Milletvekili Genel Seçimi sonuçları da eklenmiş. Buna göre %42 ile AK Parti, %25 CHP diye devam ediyor.
Türkiye’nin Siyasi, Etnik ve Dini Yapısı
Rapor, Türk halkının siyasi yelpazedeki yerini 2015’ten 2020’ye kadar karşılaştırmalı sunuyor. Buna göre;
- Yükselişte olan Siyasal İslamcı kimliğinde düşüş var. %27.9’lara kadar yükselen Siyasal İslamcı kimliği, 2020 yılında %8.9’lara düşmüş.
- Muhafazakarlık ve Milliyetçilik beraber bir şekilde yükselişe geçmiş.
- Kemalist kimlik %25’lerden %10’lara düşmüş.
- Sosyal Demokrat dalgalı seyrederken 2020 yılında %13.9 oranında yükselişe geçtiği görülüyor.
- Apolitik listelerde kendini göstermeye başlamış. 2015’te %0.2 olan oran 2020’de %5.9 olmuş.
- Kendisini Ulusalcı, Liberal, Ülkücü, Komünist olarak tanımlayanlar %2-3 bandında seyrediyor.
Sonuç olarak, Türkiye siyasi yapısında Milliyetçi ve Muhafazakar kimliğinde yükseliş görülürken 2000 öncesi siyasi kimliklerden olan Siyasal İslamcı ve Kemalist kimliklerinde ciddi bir düşüş görülüyor. Bunun yanında Sosyal Demokrat kimliği tekrar yükselişe geçiyor. Ayrıca herhangi bir siyasi görüşü kabul etmeyen Apolitik kimlikler listede kendini göstermeye başlamış olduğu anlaşılıyor. Kısacası, ülkenin çoğunluk yapısı Milliyetçi, Muhafazakar ve Sosyal Demokrat çizgide yükselirken, Siyasal İslamcı, Kemalist çizgide bir kopuş var.
Yaş açısından değerlendirildiğinde tüm yaş gruplarında Milliyetçi ve Muhafazakar kimlik çoğunluk olarak karşımıza çıkıyor. 18-20 yaş grubunda Kemalist ile Apolitik kimlikler yükselişte olarak görülüyor.
Sağ/Sol Endeksi
Katılımcılara sağa veya sola yakınlık sorulduğunda %43.1’i sağa yakın olduğunu söylerken %26.5’i sola yakın, %30.4’ü kendini ortada konumlandırıyor. 18-20 yaş grubu kendini ortada olarak konumlandırırken ileri yaşlarda sağa daha yakın olanların çok olduğu görülüyor. Katılımcılardan İYİ Parti’ye oy verenler en fazla orta grupta konumlandırmaları İYİ Parti’nin merkezde bir parti olduğu anlamı ortaya çıkıyor.
Milliyetçilik Endeksi
Yapılan araştırmada Milliyetçilik kimliğinin yükseldiği anlaşılıyor. Katılımcılara sorulan “kendinizi ne kadar milliyetçi sayıyorsunuz” sorusuna verilen cevaplara göre Yüksek Milliyetçilik Düzeyi %55.1 olarak karşımıza çıkıyor. 18-20 yaş grubu kendini en çok orta milliyetçilik düzeyinde konumlandırırken ardından yüksek milliyetçilik düzeyde olduğu görülüyor. Cevap verenlerden HDP seçmenlerinin kendilerini düşük milliyetçilik düzeyinde görmeleri, milliyetçiliği Türk Milliyetçiliği olarak tanımladığı söylenebilir.
Etnik ve Dini Yapı
Araştırmaya katılan katılımcıların çoğunluğu kendilerini etnik olarak Türk olarak tanımlıyor. Bunun yanında dini inanç tanımlamasında 2018’de katılımcıların %85.9’ü Müslüman olarak tanımlarken 2020’de katılımcıların %75.8’i kendini Müslüman olarak tanımlamış. Müslüman tanımlamada düşüş varken Sünni ve Alevi tanımlamada yükselme var. Sünni, %8.8’den %16.2’ye, Alevi %2.2’den %4.9’a yükselmiş. Dindarlık açısından değerlendirildiğinde orta ve yüksek düzey olarak görülüyor. Namaz kılma sıklığına bakıldığında bir vakit de olsa namaz kılanların oranı %62 olarak karşımıza çıkıyor. Tüm vakit namazları kılanların oranı ise %24.4.
Toplumsal Unsurların ve Yönetimsel İfadelerin Değerlendirilmesi
Katılımcılara aşağıda yer alan toplumsal unsurlara yönelik ifadelere ne derece katıldığı sorulmuş:
- Batının yalnızca tekniğini almalı, kültürümüzü ve kimliğimizi korumalıyız
- Yoksulluğun sebebi kaynak dağılımındaki adaletsizliktir
- Gençlere Türk milletinin manevi değerlerine sahip çıkmayı öğretmek demokrasi eğitimi vermekten daha önemlidir
- Hemen her alanda devletten çok daha verimli ve başarılı çalıştığı için özel teşebbüs daha iyidir
- Kızlarla erkekler arasında aşırı samimiyet toplumun ahlakını bozar
Ayrıca aşağıdaki yönetimsel ifadelerin ne kadar iyi olduğunu değerlendirmişler:
- Demokratik bir siyasal sistemle yönetim
- Hükümet yerine uzmanların, ülke için en iyi olduğuna inandıkları şeyi yapmaları
- Parlamentoyla ve seçimlerle uğraşmak zorunda kalmayan güçlü bir lidere sahip olmak
- Ülkeyi dini liderlerin yönetmesi
- Ülkeyi ordunun yönetmesi
Bu ifadelere verilen cevaplara göre, katılımcıların %25-30’luk kesimi toplumsal unsurlar yönelik ifadelere ‘ne katılıyorum ne katılmıyorum‘ ve yönetimsel ifadelere ‘ne iyi ne kötü’ olarak değerlendirmiş. Bunun sebebi, ifadelerde yer alan kavramların tam olarak ne ifade ettiği bilinmediğini gösteriyor olabilir.
Diğer katılımcıların verdiği ifadeler değerlendirildiğinde, katılımcıların çoğunluğu batı ve demokrasi tipi bir yönetimle yönetilmek istediklerini gösteriyor. Buna ek olarak milli ve manevi değerlerin, toplumdaki ahlaki değerlerin korunmasını istiyorlar. Siyasilerin yerine uzmanların ülke için en iyi şeyi yapacaklarını inanıyorlar. Bunun yanında katılımcılar hala güçlü lider ile yönetilmek istiyorlar. Ama herhangi bir dini liderin ve ordunun ülkeyi yönetmesini istemiyorlar.
Türkiye’nin Sorunları
İşsizlik ve ekonomide yaşanan sorunlar Türkiye’nin sorunları olarak hala gündemini koruyor. Buna ek olarak koronovirüsün etkisiyle 2020 yılında koronovirüs salgınını da Türkiye’nin sorunu olarak listeye girdiği görülüyor. Bunun yanında terörle mücadele sorun olmaktan çıkma eğiliminde. Buna karşılık hak ve özgürlüklerin sınırlanması ve mülteciler listenin başına doğru yükseliyor.
Türk/Kürt kökenlilere göre Türkiye’nin sorunları ayrıldığında, Türk kökenlilerin en önemli sorun olarak koronovirüs salgını ardından hayat pahalılığı ve işsizlik olduğunu ifade etmişler. Kürt kökenlilerde ise en önemli sorun hayat pahalılığı ve işsizlik ile hak ve özgürlüklerin sınırlanması birlikte aynı oranda karşımıza çıkıyor. Ardından koronovirüs salgını geliyor.
Kurumlara Güven Derecesi
Genel hatlarıyla değerlendirildiğinde tüm kurumlara güvende yükseliş var. Bunların arasında kolluk kuvvetlerine güven en yüksek seviyede. Listeye 2020 yılında giren Türk Tabipleri Birliği %55.1 oranında, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği %50.7 oranında güven duyulduğu ifade edilmiş. Medya kuruluşları ve ÖSYM %40 civarında güven derecesi ile listenin sonunda yer alıyor. 2020 yılında listeye giren RTÜK ve TÜİK %44’ler seviyesinde güven derecesi ile listenin sonuna doğru yerini almış.
Türkiye’de Siyasal Kutuplaşma
2018’ten bu yana genel itibariyle Türkiye’de siyasal kutuplaşma olduğunu düşünenlerin oranı artmaktadır. Siyasi parti olarak değerlendirildiğinde de tüm partiler bu konuda hem fikir. Kutuplaşma ekseni olarak bakıldığında Laik-Dindar %42.9 ile en yüksek seviyede karşımıza çıkıyor. Ardından Sağcı-Solcu ekseninde kutuplaşma olduğu düşünülüyor.
Siyasi Partiye göre kutuplaşma ekseni değerlendirildiğinde CHP’ye oy veren katılımcılar siyasal kutuplaşmada en çok Laik-Dindar ekseni olduğunu düşünüyorlar. HDP’ye oy veren katılımcılar ise en çok Sağcı-Solcu ekseni olduğunu düşünüyor.
Türkiye’de yargı siyasallaşmıştır ifadesi %45,9 ile katılıyorum ekseninde olurken katılımcıların %36.7’si ne katılıyorum ne katılmıyorum ifadesini kullanmıştır. 2015’ten bu yana değerlendirildiğinde 2018’e kadar düşüşe geçerken 2020’ye doğru tekrar yükseliş eğilimine geçmiş. Siyasi partiye göre değerlendirildiğinde çoğunluğun bu ifadeye katıldığı görülüyor. En yüksek katılmıyorum oranı ise HDP’ye oy veren katılımcılar olarak karşımıza çıkıyor. En yüksek ne katılıyorum ne katılmıyorum oranı ise İYİ Parti’ye oy veren katılımcılardandır. Bir önceki yıla göre değerlendirildiğinde Cumhur İttifakı partilerinde yargının siyasallaşma algısı yükselişe geçerken, muhalefet partilerinde düşüşe geçmiş.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi %38.7 ile başarılı bulunurken katılımcıların %55.4’ü ülkenin yönetim tarzının Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi olması gerektiğini söylüyor. %44.6’lık kesim de parlamenter demokrasi istiyor.
Cumhur İttifakı olarak değerlendirildiğinde çoğunluk Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi isterken, muhalefet partileri olarak değerlendirildiğinde çoğunluk parlamenter demokrasi istiyor. Buna karşılık Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi isteyen muhalefet partilerine oy veren katılımcılar yükselme eğiliminde olduğu görülüyor.
Siyasi Partilere ve Siyasete Bakış
Genel olarak tüm siyasi partilerin başarı oranları %50’nin altında olarak değerlendirilmiş. Siyasi partileri başarısız değil ama başarıl değil olarak görüyor denilebilir. Diğer taraftan geçen yıllara göre siyasi partilerin başarı oranlarını yükselttiği söylenebilir. Bu açıdan %43.3 başarı oranı ile en yüksek parti AK Parti olarak karşımıza çıkıyor. Ardından %30.4 ile CHP, %29.1 ile MHP takip ediyor. 2020 yılında listeye giren Gelecek Partisi ve Deva Partisi başlangıç olarak %9 seviyesinde başarılı görülmüş.
Seçmenler kendi partilerini değerlendirdiklerinde başarı oranları yükselme eğiliminde. Bunun yanında CHP’ye oy veren seçmenler 2018 ve 2019 yıllarına göre CHP’yi daha az başarılı olarak görmüşler. MHP’de ise geçen yıla göre kesinlikle başarısız seçeneğini seçen MHP seçmeninin yükseldiği görülüyor.
Siyasi Parti liderleri değerlendirildiğinde genel itibariyle yükselme eğiliminde oldukları görülüyor. En yüksek oranı %43.8 başarı oranı ile AK Parti lideri Recep Tayyip Erdoğan almış. Listeye 2020 yılında giren Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan başlangıç olarak %15’ler seviyesinde bir başarı oranı görülmüş. Tanımıyorum/Bilmiyorum seçeneğinde HDP eş genel başkanları Mithat Sancar/Pervin Buldan en yüksek oyu alan liderler olmuş. Siyasi parti liderlerini kendi seçmenleri değerlendirdiğinde başarılı olma eğiliminde yükselme görülüyor. Bu sayede seçmenin liderine bağlılığının arttığı görülebiliyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı Destekleme Oranı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı ne kadar destekliyorsunuz sorusuna %39.7 desteklediğini ifade ederken %33.6 desteklemediğini ifade ediyor. %26.7 ise ne destekliyor ne desteklemiyor.
En çok destekleyen parti Ak Parti iken en az destekleyen ise HDP olarak karşımıza çıkıyor. Ne destekliyorum ne desteklemiyorum diyenlerde en çok İYİ Parti, ardından MHP’nin geldiği görülüyor.
2017’de %50’ler seviyesinde olan genel destekleme 2019’de %30’lara inerken 2020’de %39’lara çıkmış. Millet İttifakı partisi seçmenleri desteğini artırırken muhalefet partileri seçmenlerinde düşme eğilimi görülüyor. Başarılı bulma oranında ise 2015’ten 2020’ye gelindiğinde %43.6’dan %40.4 seviyelerine düştüğü görülüyor. Cumhur İttifakı partilerinde başarılı görme oranı yükselirken muhalif partilerde düşmüş.
Bakanlıkları Başarılı Bulma Düzeyi
Sağlık Bakanlığı çalışmalarını başarılı bulma düzeyi en yüksek çıkan bakanlık olduğu görülüyor. Ardında Milli Savunma Bakanlığı, üçüncü sırada ise İçişleri Bakanlığı yer alıyor. Hazine ve Maliye Bakanlığı %38 başarı düzeyi ile listenin sonunda yer alıyor. Son sıranın bir üstünde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, ardından Milli Eğitim Bakanlığı geliyor. Genel olarak bakanlıkların çalışmaları %45.2 oranında başarılı görüldüğü anlaşılıyor
Hükümet İcraat ve Politikaları Değerlendirme
Hükümet icraat ve politikaları başarılı olarak değerlendirmede en başarılı icraat ve politika %52.6 başarı oranı ile Korona salgını ile mücadele olarak karşımıza çıkıyor. İkinci sırada genel olarak sağlık politikaları ardından ulaşım hizmetleri yer alıyor. Ekonomi politikaları, tarım politikaları, şehirleşme ve konut politikaları en düşük düzeyde başarılı görülen politikalar olarak yer buluyor. Genel itibariyle hükümet icraat ve politikaları değerlendirildiğinde %43.8 oranında başarılı görülüyor.
Kayyum atamalarını genel olarak bakıldığında olumlu kanaat beyan eden azınlıkta bulunuyor. Siyasi parti olarak da değerlendirildiğinde tablonun aynı olduğu görülüyor. Katılımcıların genel kanaati kayyum atamalarını olumlu bulmuyor.
Ankara ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlarının Değerlendirilmesi
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun çalışmalarını başarılı bulma düzeyine katılımcıların %38.8 başarılı bulurken, %34.7’si ne başarılı ne başarısız buluyor. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın çalışmaları değerlendirildiğinde %40 oranında başarılı bulunurken %39.6 ne başarılı ne başarısız görüyor.
Bu açıdan Ekrem İmamoğlu’nu başarısız görme oranı siyasi partilere göre değerlendirildiğinde en yüksek %43.8 ile Ak Parti görünürken, Mansur Yavaş’ta oran %31.1 ile yine Ak Parti görünüyor. Bunun dışındaki değerlendirmelerde ise her iki başkanı da başarısız görme oranı düşük olduğu anlaşılıyor.
[…] Birinci bölümde, Kadir Has Üniversitesi tarafından hazırlanan Türkiye Eğilimleri 2020 anketinin Siyasi, Etnik, Dini Yapı, Türkiye’nin Sorunları, Siyaset başlıklarını incelemiştik. Bu bölümde, Seçimler, Ekonomi, Dış Politika başlıklarını incelemeye çalışacağız. […]