Pazartesi, Aralık 23SOSYOHENDİS | Algılar | Yönelimler | Değişimler

Çin’e Karşı Gelişen Yaptırımlar Işığında 5G Teknolojisi ve Nokia

2021 yılına girerken konuşacağımız konulardan biri olan 5G teknolojisi çalışmları, 2020 yılında kısıtlamalara takılmadan belirlenen hızda devam etti. Hatta COVİD-19 virüsünü yaydığı düşüncesinden dolayı engellemelerle karşılaşsa bile çalışmalara ara verilmedi. Tüm bunların yanında dünyanın batı diye tanımlanan kesiminde Çin’e karşı başlayan ticari ambargolar gözleri, 5G altyapı sağlayacıları olan Huawei, ZTE gibi firmaların Avrupa ve Amerika ile yaptığı anlaşmalara çevirdi. Görünen o ki, Çin’e karşı yaptırımları uygulamaya başlayan ülkeler anlaşmaları feshedecekler. İşte 2021’de bizi bekleyen soru: 5G teknolojilerinde Çin’den boşalan yeri kim alacak?

5G Teknolojisi

Dördüncü nesil mobil telekomünikasyon hizmeti olan 4G’den 10 kat veri iletim hızına sahip olması beklenen 5G teknolojisi ile saniyede 10 Gbit’e kadar veri erişimi sağlanabilecek. Böyle hızlı ve güçlü bir hizmet için altyapı sunmak hem maliyetli hem de knowhow bilgisine sahip olmak gerektiriyor. Özellikle 4G’de kazanılan tecrübe de 5G’nin ortaya çıkmasında önemli rol oynayacaktır. Tüm bunlarla birlikte değerlendirildiğinde yan nedenlerle birlikte teknolojik ürün geliştirmedeki ‘mahareti’ ve hızı dolayısıyla bugüne kadar hep Çin tercih sebebi oldu. Ama son yıllarda devletlerin popülist yönetim anlayışına doğru kayması, aşırı milliyetçi söylemler kullanması, daha çok güvenlikçi politikaları benimsemesi sebebiyle ve Çin’in dünya ticaretinde önemli paya sahip olmaya başlamasıyla birlikte istihbari bir takım bilgileri dayanak gösteren gelişmiş ülkeler bu konuda yaptırım kararı almaya başladı. Özellikle Amerika bununla ilgili hem ülke içi kararlar aldı hem de uluslararası piyasaya ‘tavsiyede’ bulundu.

Geçtiğimiz yıllara kadar ‘Çin mahallesi’ olarak adlandırılan yerlerde oturtulan bir millet geliştirdiği teknolojiyle artık ‘kameranın arkasına’ geçmişti. Bir yandan ülkeler teknoloji altyapılarını daha da geliştirmek isterken, diğer yandan Çin pazarından başka gidebilecekleri alternatif pazarları da mercek altına aldı. Bu durumda, mobil telekomünikasyon sektöründe yer alan 90’ların efsanevi mobil markaları Nokia ve Ericsson dikkat çekiyor. İkisi de bir süre mobil cihaz üretimini bir kenara bırakarak haberleşeme altyapısında varlığını sürdürüyor.

Efsane Geri mi Dönüyor: Nokia ve Ericsson

Nokia, her ne kadar geçmişte yer aldığı mobil cihaz ligine yeniden mobil cihaz üretimi yaparak dönse de altyapı hizmeti vermeye devam ediyor. Nokia, İngiltere’de Huawei’nin bırakmak zorunda kaldığı 5G yolculuğundaki rolünü geçtiğimiz yıl üstlenmişti. Bunun gibi Avrupa’da ve Amerika’da Huawei’nin boşluğunu Nokia ve Ericsson doldurmaya başladı. İşte tam burada iki firmanın da ekipman açısından yetersiz olduğu göze çarpıyor.

Kaynak: https://www.bloomberg.com/opinion/articles/2020-12-29/in-huawei-5g-battle-finland-s-champion-nokia-is-letting-the-side-down

Haberleşme ekipmanları olarak pazar hacmini incelediğimizde 2014’te %21’lik pay ile Nokia %17’lik pay ile Ericsson’u görüyoruz. Bunun yanında, %20’lik pay ile Huawei’ye ait. 2020’ye geldiğimizde Nokia %15’lik, Ericsson %14’lik paya sahipken Huawei %30’luk paya sahip olduğu görülüyor. Huawei’nin yükselen payının sebebi; diğer bir deyişle Nokia’nın pazardaki düşüşünün sebebi, Bloomberg Opinion’da yer alan yoruma göre 2014’ten Temmuz 2020’ye kadar şirketin CEO görevini üstlenen Rajeev Suri yönetiminin Nokia’yı yanlış teknolojilere yatırım yapmaya sevk etmesi olarak görülüyor.

İşte tam burada, ister istemez bu rekabette Nokia ve Ericsson firmalarının birlikte hareket etmeleri gündeme geliyor. Tek başına hareket etmeleri söz konusu olması halinde Avrupa’da ve Amerika’da Huawei’nin boşluğunu doldurmak uzun bir süre alacak gibi duruyor. Bu durumda ‘doğu bloku’ olarak tanımlanan dünyanın ‘batı bloku’ karşısında öne geçmesine sebep olacak. Bu bize, ’60 sonrası soğuk savaş döneminde uzay yarışına girişen Amerika ile Rusya’nın çekişmesi akla getiriyor. Ama burada şöyle bir durum var: İşin ucunda kamuyu birinci dereceden ilgilendiren bir konu olması, ülkelerin ticari faaliyetlerine dokunan, seyahat kısıtlamasına varacak kadar şiddetlenecek, yabancı düşmanlığını tetikleyecek bir durum. Hiç de öyle soğuk savaş dönemi ‘tatlı’ atışmalara şahit olamayacağız gibi.

Nokia İçin Son Şans Mı?

Bir yanda Çin’e karşı yaptırımları ışığında Huawei’nin batıda yasaklanması, bir yanda ekipmanları ile kafalarda soru işareti bırakan yılların köklü firmalarının yapması hedeflenen bir 5G altyapısı. Nokia’nın finansal sorunları çözmeye çalıştığı herkesçe biliniyor. 2015 yılında Alcatel’in 11 milyar Euro’luk kısmı almasıyla başlamış gibi görünüyor. Her ne kadar firmaya nakit girişi görünse de diğer taraftan personel girdisini de unutmamalı. Ayrıca 2014’ten sonra yapılan telekomünikasyon altyapısı yatırımlarında esneklik ve geliştirilebilme sağlayan yarı iletken teknolojileri tercih edilmesi Alcatel ile Nokia’nın teknolojilerini birleştirmesine kolaylık sağladı. Ama pahalıya mal olacağı tahmin edilememişti. 2020 yılının Ağustos ayında Nokia yönetimine gelen Lundmark doğru hamleleri yaparsa hem ekipman pazarında rekabet edebilir seviyeye gelecekler hem de finansal krizdeki Nokia’yı sakin sularda görebileceğiz. İşte tam bu noktada Huawei’nin pazardan çekilmesi Nokia için bir çıkış olabilir, kendini tekrar ispatlayabilir. Yoksa son şans olabilir.

Beğendin mi? Buna benzer içerikler üretebilmem için beni Patreon üzerinden destekleyebilirsin.

1 Comment

Bir Cevap YazınCevabı iptal et

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Sosyohendis sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya Devam Edin

Exit mobile version